Yeşil GürünSivas’ın doğusunda yer alan Gürün, Doğu Anadolu Bölgesi içerisinde yer almaktadır. Yüzölçümü 2797 km kare, rakımı 1250 metredir. İlçe merkezi Tohma Vadisi üzerinde kurulmustur. Yüzey sekilleri bakımından son derece sarp, dik ve parçalı bir araziye sahip olan ilçe genellikle bitki örtüsünden yoksundur. İç Anadolu’nun karasal iklim özelligine sahip olan Gürün'de doğal güzelliklere sahip Gökpinar ve Aygir gölleri bulunmaktadır. Tarihte Orta Anadolu ile Mezopotamya arasında önemli bir geçit merkezi işlevi yerine getiren Gürün ilçesinin tarihi çok eski çağlara dayanmaktadır. Bu çağ Neolitik çağ dedigimiz M.O. 6000-5000 yillarina kadar inmektedir. Asurluların, Perslerin, Romalıların, Bizanslıların İlhanlı ve Eretna Beyliği egemenliğinde kalan Gürün 1408 yılında Osmanli topraklarina katılmış, 1834 subaşılık, 1845 de bucak, 1869 da ilçe olmuştur. İç Anadolu ile Güneydoğu Anadolu arasında en önemli geçit üzerinde yerleşik olan Gürün'den bir görünüm. Gökpınar GölüGürün’ün Yelken Köyü ve Karahisar Köyü sınırları içerisinde bulunan Gökpınar Gölü, ve Gökpınar Vadisi, Türkiye’nin sayılır doğal güzelliklerinden birisidir.Bu göl günümüze kadar,kirletilmeden korunabilmiş,ender göllerden birisidir. Gökpınar Gölü: Göle düşen göğü seyredebileceğiniz eşsiz bir doğa güzelliği Bu gölden doğan, Gökpınar suyu milyonlarca yıl içerisinde,kendisi tarafından santim,santim aşındırakrak oluşturmuş olduğu, yaklaşık 20 Km uzunluğunda olan Gökpınar Vadisi içerisinde kıvrılarak akar ve Karahisar Köyü sınırları içerisinden geçerek Suçatı Beldesi’nde, Gürün İlçesinden gelen Tohma Nehri ile birleşerek Darende İlçesi sınırları içerisinden de geçerek, Malatya da ki Karakaya Barajına dökülür. Şuğul KanyonuGürün'ün diğer bir doğal ise Şuğul Kanyonu'dur. Geleneksel Gürün Alabalık Festivali'nin mekanlarından biri olan Şuğul Kanyonu yöremiz potansiyel turistik yerlerinden biridir. Son yıllarda yapılan tanıtım ve festival çalışmaları, Şuğul Kanyonunu meraklıları için alternatif bir gezi ve yürüyüş alanı haline getirmiştir. |
Gürün'ün Ayvaniye ElmasıAyvaniye: Gürün'de yetişen büyük ve sulu bir elma çeşididir. Gürün'ün Hünkar Elmasıİlçemizde bol miktarda bulunan ve kalitesi de yüksek olan meyve sebze yetiştirilmektedir. İlçe ihtiyacından fazlasını da dışarıya ihraç etmektedir. Bu fazlalık genelde Sivas, Kangal ve diğer ilçelere satılmaktadır. Gürün Elması (Hünkar Elması) Türkiye çapında meşhurdur. Güründe meyvecilik ve sebzecilik denilince akla Elma ve Kayısı gelir. Kayısının yanısıra Ayva, Badem, Yemiş (İğde), Dut, Vişne, Kiraz, Ceviz gibi meyvelerde yetiştirilmektedir. Güründe yetişen Hünkar Elması özellikle kendine has doğal yağlı kabuğu ve lezzeti ile tanınır. Ülkemizin birçok yöresinde yetişen elmalara kıyasla daha büyüktür. Hünkar elmasının kokusu da tadına ayrı bir lezzet katar. Yağlı kabuğu sıkça yöre halkının şakalarına konu olur. Elmayı tanımayanlara elmanın tereyağı ile terbiye edildiği söylenir. İnanmamak elde değildir. Hünkar elmasını birkaç dakika elinde tutatanın parmaklarını yağa batmış gibi yağlanır. Yerel deyişle Hönkır yada Hünkür olarak da bilinen Hünkar elması sadece Gürün ve yöresinde yetişmektedir. Gürün'de Alabalık YetiştiriciliğiYörenin tatlı su zengini sayalabileceğimiz Gürün'de doğal tatlı su balıkları yetişmektedir. Bu tatlı su balıklarının başında alabalık ve sazan gelmektedir. 1970'lerin sonu ve 1980'lerin başında bireysel çabaları ile alabalık yetişme havuzları kuran girişimci Gürünlüler 1990'ların ortasından itibaren buldukları her tatlı su kaynağına irili ufaklı alabalık yetişme havuzları açmıştır. Derelerinde, göllerinde hatta arazilerindeki küçük pınarlarda dahi alabalık yetiştirilmeye başlanmıştır. Yerel pazarlama kavramının gelişmesi ile Türkiye'de ağır aksak da olsa markalaşma çabaları yörelerin kendilerine has önemli ürünleri tanıtma çabalarını başlatmıştır. Gürün bu aşamada geleneksel Gürün Şalı'nı bırakıp Alabalığı tercih etmiştir. Gürün meydanı konuklarını alabalık maketleri ile karşılamaktadır. 1975 yılında Ankara Üniversitesi veteriner Fakültesi ile İl Özel İdaresince ilk defa Gökpınar mevkiinde Alabalık Üretim Tesisi işletilmesinde özellikle Ankara Üniversitesi yetkililerinin ve tesislerdeki temsilcilerinin duyarsız ve keyfi tutum ve davranışlarının sonucu beklenen netice alınamamıştır.Daha sonra 1989 yılında bir müteşebbis hemşerimizin bir tesis yapıp, işletmesinde başarılı olması sonucu Şuğul, Suçatı Kasabası ve Sularbaşı Köyü’nde Alabalık Üretim Tesisleri yapılarak sayıları hızla artmaya başlamıştır. |